8 Ocak 2012 Pazar

günah çıkarmak istiyorum peder bey

öhöm..

henüz ilk okul ikiye geçmiştim ve şehrin göbeği sayılabilecek kadar toprak yoksunu bir yerden, kümesleri, hayvanları falan olan müstakil evlerin yanına kurulmuş apartmanlar diyarına taşınmıştık.. her taraf alabildiğine bataklık, taş toprak, çimenlik çayırlık falan kaynıyordu o zamanlar.. müstakil evlerdeki çocuklar, biz apartman çocuklarından pek hazzetmeseler de (hatta bir ara çete savaşları çıkmıştı aramızda ama o başka bir anı konusu) içlerinden biri bizim arkadaşımızdı.. arzu'ydu adı..

birgün benden 1,5 yaş büyük olan abim ve ben can sıkıntısından olsa gerek arzuların evinden civciv alıp sevmek istedik.. gittik bu isteğimizi dile getirdik fakat -olayın tam olarak nasıl bu şekilde geliştiğini hatırlamıyorum- civciv yerine bir adet piliçle muhatap olmuştuk.. piliç devamlı kaçışıyordu ve bu yüzden hayvanı rahat rahat sevemiyorduk sanırım.. o nedenle abim, ben ve arzu birlik olup pilici kaptığımız gibi bizim eve götürdük.. eve götürürken bir de asansöre bindirdik hatta.. biraz atarlanır gibi olmuştu asansörde.. ama daha çok şaşkıncaydı.. hayvanın o hallerini hatırladıkça üzülüyorum lan.. ama asıl acı kısmı burası değil..

pilici eve getirdikten sonra balkona çıkardık ve orada bu hayvanla artık nasıl oynadıysak -yada tamamen içgüdüsel nedenlerden- çılgına dönüp attı bu kendini ikinci kattan aşağıya.. gerçi uçar gibi oldu ama sonuç olarak yere çakıldı.. :/

aslında hafif bir iniş yapmış gibiydi ama indiği yerde öylece kalakaldı.. biz de öyle mal gibi bakakaldık ardından.. sonra hemen aşağıya koşturduk ve bunu kaptığımız gibi tekrar yukarı.. çünkü ayağı kanıyordu.. tentürdiyot falan sürmeliydik.. fakat banyoda devam eden uçuşmalı pansuman maceramız da tam bir başarısızlıkla sonuçlandı..

pilicin uçarken tüy darbeleriyle sanatsal bir şov yaparcasına banyo duvarlarının büyük bir kısmını tentürdiyot ile boyaması sonucu, vaziyetin annem tarafından değerlendirileceği andan ve hatta belki o aşamada piliçten bile gerçek anlamda korktuğumuz için olsa gerek pilici ait olduğu ortama bırakması üzere arkadaşımız arzu'ya verdik ve akşam da annemden azarımızı yedikten sonra hiçbir şey olmamışçasına hayatımıza devam ettik..

ne biçim çocuklarmışız lan.. 

ama günah çıkardığım iyi oldu.. şimdi kendimi daha iyi hissediyorum hehe:)

neyse işte bu da böyle de kınamalık bir anımdır..

kına çabuk..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder