23 Nisan 2012 Pazartesi

sıkıldım yine bir akşam vakti

akşam üzeri mercimekli köfte yaptım..

pek güzel olmadı.. hatta bugüne kadar yaptığım mercimekli köfteler arasında en kötü olan bu sanırım.. gerçi toplamda 5 defa falan anca yapmışımdır zaten..

..

ya o kadar canım sıkkın ki anlatamam.. hakkaten nasıl anlatabilirim ki.. yani insan can sıkıntısını hangi kelimeleri kullanarak tarif edebilir..

ya ne yapmak istediğimi bilmiyorum.. yani sanki birşey yapmak istiyorum ama ne yapmak istediğimi bulamıyorum.. onun için işte deli deli işlere sarıyorum mercimekli köfte yapmak gibi..

yaptım, sıkıntım geçmedi.. hatta midemi şişirdi bulgur o yüzden sıkıntım daha bile arttı diyebilirim.. gerçek anlamda bir sıkıntı da yaşıyorum yani şu an.. bi soda içeyim ben..

..

bugün karşı komşunun 5 yaşındaki kızına bi masal kitabı hediye ettim.. dün doğum günüydü çünkü.. dün fırsat olmamıştı.. olsun 23 nisan hediyesi de olmuş oldu.. bıcırık şey.. daha okuma yazma da bilmiyor ama annesi okusun artık ne yapalım..
..
babam bu aralar gözüme pek şirin gözüküyor.. kedi yavrusuyla oynar gibi oynuyorum yüzüyle gözüyle.. beni savuşturmaya çalışıyor ama garibim hasta işte.. pek başarılı olamıyor.. yılların güreşçisi beni savuşturamıyor daha..

evet ya babam güreşçiymiş eskiden.. hobi olarak tabi.. gerçi böyle birincilikler ikincilikler üçüncülükler ha bire bişeyler anlatır hep ama nedense biri bana sporla ilgili birşey anlatmaya başladığında olan şey oluyor hep ve birden kendimi bambaşka şeyler düşünürken buluyorum..

valla utandım şimdi kendimden.. şu babamın güreş ile olan maceralarını bir defa bile can kulağıyla dinleyememişim.. tek aklımda kalanlar, işte güreşiyormuş, sonra öğretmenlik yaparken çalıştığı okulda bir takım kurmuş, çalıştırmış, o da bölge ikincisi mi ne olmuş.. falan..

........
yuh bana ya.. babama sordum senin şu güreş olayı neydi diye.. meğerse öğretmenken çalıştırdığı takım bursa 1.si olmuş.. kendisi de üniversitedeyken türkiye 3. sü olmuş.. aslında 3.lük için maç yapıcaklarmış ama rakibi kolundan sakatlanmış o yüzden çekilmiş, babam da hükmen 3. olmuş.. vay vay vay..

........

ben nasıl bunu bu kadar alakasız bir şekilde hatırlamışım ya :D neyse bu sefer pür dikkat dinledim ve hızlıca anlattırdım.. babama kalsa on saat masal anlatır gibi anlatır.. ben yine koparım bi yerden sonra.. o yüzden ben sordum o cevapladı 5 dakkada hallettik işimizi..

ya valla niye böyle oluyor anlamıyorum.. ama ne yapayım elimde değil.. gerçekten.. nedenini bilmediğim bir şekilde hep aynı şey oluyor.. maç izlerken falan da bir süre sonra hayal alemine dalarım ben zaten.. basket futbol voleybol farketmez yani..

dikkatimin dağılmaması için çok heyecanlı bi maç falan olmalı o..

ben aslında çok kızmışım ya..

..

istisnalar olsa da genelde erkeklerin alanı bu konular.. ama tabi annem gibi kadınlar da var.. 
fanatik resmen.. koyu fenerbahçeli.. babam gibi.. bunun yanı sıra hangi takım kaç puanda, hangi oyuncu hangi takımda, hangi maç hangi gün, hangi kupaları kimler aldı, yerli-yabancı geniş bir futbol bilgisine sahip.. dünya futboluna da hakim yani.. maç dedin mi akan sular duruyor.. 

eren de çok sever maç izlemeyi, takip eder hep.. sanırım bi büyük abim bir de ben çok takılmıyoruz bu maç işlerine.. ama o da asgari ölçüde de olsa takip eder yani.. ama heralde o haliyle bile beni katlar..

hayır anlamadığım ben küçükken basket maçlarını falan izlerdim onları severdim yani.. hatta oturur erenle nba maçlarını izlerdik.. vince carter diye bi eleman kalmış mesela aklımda.. hatta daha bi sürü isim hatırlıyorum ya.. bi tane jason kidd vardı hatta sanki yakışıklıydı.. hatrına phoenix'in yazılışını te o yaşta öğrenmiştim valla.. neyse..

iyice küçükken de 9 aylık falan oynardık.. bak bu geldi birden aklıma..

yani bu evrelerden geçmiş bir insan olarak şu an hiçbir şey izleyesim gelmiyor ve biri bu konularda konuşsa birden başka başka şeyler düşünmeye başlıyorum.. dinleyemiyorum bile yahuuuuğğ..

..

evet ne diyordum..

hah babam, çok şirin.. annem de çok şirin.. ikisi birlikte süper şirinler.. en çok ntv spor, fb tv, falan izleyip dinliyorlar.. bazen bunların yanına gidiyorum bi bakıyorum ikisi de uzanmış, tavana bakarak maç dinliyorlar..

anlamıyorum ya bu nasıl bi sevimlilik :D voleybol maçlarını falan da kaçırmazlar hiç.. futbol basket voleybol.. hepsini ayrı ayrı severler.. fenerbahçeyi her dalda desteklerler.. kız voleybol maçlarının da ayır bi hastasılar.. kızları pek bir seviyorlar.. kızlar şöyle canavar böyle kaplan.. valla kıskanıyorum şu kızları bazen.. eda mıdır seda mıdır bi tane var onu çok seviyorlar.. seda sanırım bayıldıkları.. asıl ben bi tane koreli gördüm o bomba ya.. kim.. kim tek başına bütün fenere bedel bence.. o nasıl smaçlar yahu..
..

bir de dizileri var bunların.. gelmiş geçmiş en bayık dizileri izliyorlar hep.. papatyam mesela.. 55 yaş altı kimse izleyemez o diziyi idda ediyorum.. zaten bitti..

çocuklar duymasın var bi de.. tekrar başlayan versiyonunu bile izliyorlar.. gerçi artık eskisi kadar sevmediklerini, ve pek bakmadıklarını idda ediyorlar ama yine de kaç defa izlerken bastım bunları..

sonra aşk ve ceza diye bi dizileri vardı.. bayıklıktan ölüyordu.. iki tane bayık tipin bi türlü tam anlamıyla kavuşamaması üzerine klasik bayık bir şeydi işte..

şu an bir çocuk sevdim ve al yazmalım dizileri ise liste başını çekiyor.. bu iki dizi olduğu günler dakkaları sayıyorlar neredeyse.. ha bir de fatmagül'ün suçu var.. işte bu saydığım, benim bir bölümlerine bile katlanamadığım dizileri izleyip duruyorlar..

ama güzel ya hergün diziler maçlar falan derken yuvarlanıp gidiyorlar.. yani sonuç olarak onlar değil ben sıkılıyorum..

onlar takılıyorlar işte.. o dizi senin bu maç benim..

..

ha bir de şu polisli dizi var söylemeyi unuttum.. yahu.. arka sokaklar diye bi dizi.. kaç yüz senedir var artık bilemiyorum..

ya bi gün hadi akşam bunlarla oturayım dedim, babam söyleniyormuş niye hiç bizimle oturmuyor bu kız diye anneme, bu dizi vardı işte, bakayım dedim de biraz.. gerçekten bir insan bu diziyi nasıl izleyebilir.. gerçekten.. yani dizi hakkındaki hislerimi anlatabilmem için kelimeler kifayetsiz..

hayır bunlar böyle polisli molisli maceralı şeyler arıyorlarsa ben bunlara kobra takibi'nin bölümlerini falan bulayım ya..

bir zamanlar televizyonda rastlıyordum.. alman yapımı bi tane polisiye dizi.. hatta başroldeki adamlardan biri türk'tü.. adı da semih'ti.. diğer esas abinin beline geliyordu anca :D

iyi diziydi ya.. yani fena değildi.. her bölüm bikaç araba hurda oluyodu.. e tabi olcak o kadar otoban polisi bunlar.. (vuu)

yani sürükleyicilik ve action açısından bu arka sokaklara basar..

ama bizimkiler gelemez heralde böyle dizilere.. olayların yavaş yavaş ve bayık bir şekilde ilerlemesine alışkın onlar.. hem patlamalı gümlemeli sahneler de korkutur bunları.. gelmişler 60 yaşına.. tabii ki de bayık bayık takılcaklar..

hatta bence maçlar bile tehlikeli artık bunlar için.. geçen fener maçında annem fazla heyecanlanmıştı mesela.. ayy ne biçim maçtı falan diyor kalbini tutarak.. ne oldu dedim, fazla heyecanlandım sanki çarpıntı yaptı falan dedi.. şuna bak ya.. gerçi o gün akşam yemeğini de fazla kaçırmıştı ondan da olabilir.. bilemedim şimdi.. fazla heyecan da fazla yemek de iyi değil ya bunlara..

..

ya aslında ben gideyim şu mercimekli köfteleri saklayayım.. bu şimdi kontrolsüzce yer ondan sonra da ayh fenerbahçe falan diye gezer ortalarda..

aman diyim..

gerçi nereye saklıcam.. yiyeyim ben iyisi onların hepsini..

evet yiyeyim gitsin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder