29 Kasım 2014 Cumartesi

#

düşünüyorum öyleyse sıçtık..

sen de ben de sıçtık.. çünkü ben ne zaman düşünsem gelir buraya düşündüğüm şeyi yazarım. ben yazarken sen okurken ikimiz de çile çekeriz. 

velhasıl kelam, bugünkü düşüncem şu; hayat mı zamanın içindeeee zaman mı hayatın içinde?

..

şimdi...

tok açın halinden anlar mı? aç tokun halinden anlar mı? aç mı doyar tok mu acıkır falan bilmem de, açın halinden yine aç insanın anca doymasına 1 saniye kala falan anladığını düşünüyorum.

zira bir şeylerin içindeyken o şeyi anlayamıyoruz. o şeyin dışına çıktığımızda da anlayamıyoruz. tam içeriden dışarı çıkma esnasında işte bir ışıktır, bir bilgeliktir bir bi acayipliktir oluyor ki sorma gitsin.. bırak gitsin. dönerse senindir. dönmezse zaten hiç senin olmamıştır. o yemek sana geri dönüyor mu? hayır. o zaman hiç senin olmamış. o halde ne önemi var şimdi güzel miydi değil miydi? 

zaman da senin olamayacağına göre, anlar sana hiç geri dönmediğine göre ve senin olamayan şeylerin bir öneminin olmamasından mütevellit (bunu ben uydurdum diğer birçok şeyi uydurduğum gibi) nasıl olduklarının ne şekilde geçtiklerinin de bir önemi yok. 

o yemeğin, o anların nasıl olduklarını düşündüğün küçücük bir saniye önemli ama. o andaki düşünce benim çünkü. eğer ki o düşünce benimse, uçar uçar bana geri gelir. zamandan bağımsız gider gelir durur. o halde düşüncemin önemi var. çünkü benim. 

hayatın düşünme anları gerisinde kalan kısmındaki yaşantıların bana dönmeyerek teferruat olduklarını kanıtladığımıza göre ( kanıtladım ben merak etme) benim hayatım olan kısım sadece düşündüğüm kısım. hayatın benim olmayan kısımları ortak kullanım alanı olup kimin olduğu belirsiz bir hayattır. 

düşündüğüm kısım zamandan bağımsızsa demek ki benim hayatım da zamandan bağımsız. benim hayatım zamandan bağımsızsa, hayatımın içinde bulunduğu ortak hayat da zamandan bağımsız olmalı. 

o halde hayat da zamanın içinde değil zaman da hayatın içinde değil. ve doyma noktasına 1 saniye falan kala düşünüyorsa bu aç, hayat ve zaman küçük anlarda kesişiyor demektir. işte o kesişme anları sarmış dört bir yanımı. 

hatıralar falan... 

hepsi birer düşünceden ibaret şimdi.

hayat.. 

düşündüğün kadar yaşıyorsun be arkadaş.. 

ben dışarı çıkayım da hava alayım..

sonra havayı düşüneyim..

belki de sinemaya falan gitmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder