20 Eylül 2015 Pazar

yine bir pazar.. yine bir samimiyet..

hey yo

nabersin arkadaş? keyfin nasıl? hayat nasıl?

..

ben şöyle böyle..

seninle görüşmeyeli bir çağı devirip yenisini açmaya, yeni bir akım başlatmaya çalışıyordum.. sonuç olarak insanlarla temas olayını azaltma çabalarım tüm hızıyla yere çakıldı.. akım falan başlatamadım.. herkesle öpüşüyorum yine.. şapur şupur hem de.. öf ya..  sadece içlerinden bir tane arkadaşımın da benim gibi düşündüğünü öğrendim onunla öpüşmüyoruz artık.. lakin bir gün aramıza bir üçüncü katıldığında komik oldu.. üçüncünün bir şeyden haberi yok öpmeye çalışıyor biz kaçıyoruz falan.. ona da açıkladık hoşlanmadı pek kararımızdan.. surat bile astı diyebilirim.. ya ulan.. valla anlamıyorum neyin tartışmasını yapıyoruz biz ya.. mal mıyız lan biz?

o yüzden koyvermeye karar verdim.. herkes sarılıyor herkes öpüyor arkadaş.. gözlerimi kapatıp vazifemi yapayım en iyisi :))

..

ya o değil de nerdeyse bir aydır şu fıs fıs ve kremi hiçbir şey göremediğim bi alana sürüyorum.. çünkü üçüncü günde falan kayboldular lekeler, zaten zor görünüyorlardı hiç görünmez oldular.. karambole sürüyorum öyle.. hayır sırtımın ortasında bir yerde küçücük bir şeydi zaten biri.. yeminle elimi çeviriyorum öyle bodoslama sürüyorum nereye olursa.. nerden bileyim ben nerdeydi..

dr spaceman bir ay kullan dedi diye bırakmadım kullanmayı ama durum bu yani..

neyse..

..

ya benim çok sevdiğim bir arkadaşımla geçen yıl gurur duymadığım bir sebepten aram bozulmuştu.. sonra güya düzelttik arayı da.. sanki hiç düzelmedi gibi.. ve şu an hamile.. doğumuna da bir iki ay bir şey kaldı.. en son 4 ay kadar önce haber vermişti hamile olduğunu, biraz konuşmuştuk.. geyik falan yapmıştık.. sonra ama ben hiç arayıp sormadım.. aslında sık sık aklıma geliyor, arayıp sorasım geliyor ama yapmıyorum..

neden böyleyim ben ya?

biriyle aram bozulunca neden eskisi gibi olamıyor bir türlü? bir hikaye vardı.. bir yerinde kavgalar tartışmalar tahtaya çivi çakmak gibidir, arayı düzeltsen, yani çiviyi çıkartsan bile izi kalır diyordu.. hakikaten öyle.. iz kalıyor..

ve ben işte böyleyim yani. kaplumbağa gibi kabuğuma çekilip kendi kabuğumda yaşıyorum.. ne arıyorum ne soruyorum.. beni arayıp sorduklarında geçiştiriyorum.. çok kötüyüm bu konularda yahu..

aman neyse.. yani senin anlayacağın.. yine canım sıkkın bu samimi pazar gecesinde..

samimi pazar gecelerinin ağzına sıçayım hatta.. 

..

bir arkadaşım var.. kızla tanıştığımızdan beri kilo vermek istediğini söylüyor.. ben de yardımcı olmaya çalışıyorum.. ama ilginç bir şekilde sürekli dediklerimle muhalefet halinde.. bana sürekli söylediği laf: yemesem olur. bok olur afedersin.. benim bildiğim insan kendini aç bırakarak anca kaslarını eritir.. şekilsiz berbat bi vücut olur sonra da..

vücut ilginç bi mekanizma.. 

geçen yıl her gün bir saat gibi yürüyüş yapıyordum, yani nefes nefese kalmıyordum.. sadece yürüyebildiğim kadar yürüyordum.. ve o zamanlar vücudumdaki yağ oranı ciddi oranda azalmıştı.. zaten ince bi insanım ama benim de her insan gibi göbeğimde bi yağ birikmesi olur illa ki.. ama o dönemde karnım dümdüz olmuştu.. bildiğin vücudumda ne kadar fazlalık gibi görünen yağ varsa eriyip gitmişti..

bu yılsa koşu yaptım.. hep nefes nefese kaldım.. zayıflama amacıyla değil ama.. sadece canımı çıkartasım geliyordu.. işte bir süre öyle yaptım yaptım.. küçük göbeğimde kayda değer bir erime olmadığı gibi bacaklarımın güçsüzleştiğini hissettim..

o zaman anladım işte bu vücudun ne bok yediğini.. kendini gebertip oksijensiz bırakınca vücut acil durum moduna geçip kasları parçalıyor.. kısa yoldan hallediyor yani işini.. ve benim gibi fazla et tüketmeyen biriysen bu durumda güçsüzleşiyorsun.. bacaklarım inceldi lan resmen.. ama göbiş duruyor..  o yüzden koşu yapçaksan iyi beslenmen lazım.. bu 1. beslenmeyeceksen de yapmayacaksın bu 2.

neyse yani sonuç olarak kendini gebertmeden, tempolu şekilde orta ayar bi hızda yürürsen yağ yakıyorsun.. kasların da durduğu yerde duruyor.. o yüzden oksijen dengesi önemli sanırım.. bunu aklında tut..

işte o yüzden diyorum vücut ilginç bi mekanizma.. yağları, az buçuk olan biyoloji bilgimden hatırladığım kadarıyla birçok yaşamsal aktivite için önem taşıyorlar diye biliyorum.. o yüzden sanırım vücut onları genelde koruma eğiliminde oluyor.. o yüzden zayıflamak, yani yağ yakarak zayıflamak kolay değil.. bu böyle biline arkadaş.. öyle boş hayaller kurmamak lazım..  zayıflamak istiyorsan uzun uzuuun yavaaaş yavaş uğraşaçaksın.. öyle aç kalayım olur, koşayım geberteyim kendimi olur falan yok yani.. olmaz.. yemeğini yiyeceksin yürüyüşünü de yapacaksın.. yavaş yavaş eriyecekler..

yani sana diyeceğim o ki kadınlar için yapılacak en güzel şey üşenmeden bi saat yürümek bence.. gerçekten öyle ya.. tak müziğini kulağına.. yürü babam yürü.. gerçi ben pek müzik tercih etmiyorum.. doğanın sesini dinlemeyi tercih ediyorum.. kuş cıvıltıları falan.. ne şirinler ya ötüp duruyorlar.. kuş olsam ne güzel olurdu.. bütün gün öterdim.. işim ne lan başka? ötüp durayım öyle.. neyse işte yürüyüş önemli..

..

tabi ben hem kıçımı güzelleştirmek istiyorum hem göğüslerimi dikleştirmek istiyorum hem de zayıflamak istiyorum diyorsan, seni şöyle spor salonuna doğru alalım.. güzel bir beslenme ve hareket planıyla birlikte sana istediğin çılgın vücudu vereceklerdir diye tahmin ediyorum..

fakat benim sana verebileceğim tek öneri bu kadar işte.. yürü..

hadi yürü git şimdi..

görüşürüz arkadaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder