20 Ağustos 2012 Pazartesi

!'^+%&/()

yine bayram geldi.. yine akrabalarla karşılıklı görev icra ettiğimiz bir dönemden geçmekteyiz.. bir de şeker çikolata falan yedirmeye çalışıyoruz zorla.. almazlarsa ısrar ediyoruz.. alın da alın diye ille yedirmeye çalışıyoruz.. hayır bir sürü çikolata aldık ne yapıcaz şimdi bunları ya? insanlar doymuşlar artık görünce kusacak gibi oluyorlar.. biz de çikolatalar kalacak diye panik halinde yedirmeye çalışıyoruz falan.. işler iyice garipleşti.. 

bir de ben vazgeçtim ya.. şınav mekik olayını boşver.. biraz çekeyim iki hareket yapayım dedim de valla çok üşeniyorum.. bende yeterince azim kalmamış.. eskiden yapardım biraz.. ama yaşlandım artık sanırım be ühü.. 

böyle yazınca birden yine gaza geldim bak.. böyle gaz geliyo gidiyo.. anlık.. saniyelik bir şeyler oluyor bi anda..

neyse yahu.. belki yürüyüşe çıkarım birazdan.. gerçi uykum da geldi.. yemeklerden sonra çöken uyku gibisi de yok.. uyutur gibi yapıp uyutmasa da çok tatlı oluyor.. 

valla arkadaş sonuç olarak spor işi zormuş.. anlıyorum seni.. çünkü insan çok üşeniyor ya.. şimdi kim gidecek spor salonuna koşacak edecek.. ya çok uykum geldi benim.. esneyip duruyorum.. sonra hayat acımasız, herkes manyak gibi devamlı onu ye bunu ye diye zorluyor insanı.. bilirim yani.. ben de yapıyorum zaten.. zorlarım.. yani bu kadar olumsuzluğun içinde insan nasıl iradeli olabilir? bir de metabolizma meselesi var.. yavaş ise zaten yapacak bir şey yok.. o yüzden.. önceki yazılarda yazdıklarımı boşver.. takılmana bak.. ye iç sıç.. sifonu çek ama hemen.. hayat böyle güzel zaten.. hem ben zaten sürekli fast food yiyenlere laf etmiştim.. sen boşver.. sen de onlardansan yine de boşver hatta bir de bize gelip bütün çikolataları ye.. çünkü biz çok yemeyiz.. kalacak onlar.. babam çok yer ama onun da şekeri yüksek.. o yüzden yemesin.. ama yemek istiyor.. durduramıyoruz.. bağırıyor sürekli çikolata verin bana diye.. gel ye şunları gözünü seveyim.. atmaya kalksam annem attırmaz.. zaten hiçbir şeyi atamaz.. çöpleri bile zor attırıyorum o derece.. heheh şaka be.. ama yani eski püskü şeyleri bile atmıyor bi türlü delirtiyor beni.. her yerde bir şey var.. atmasın tamam bari versin birilerine.. ben minimalist hayat istedikçe kaosun içine sürükleniyoruz devamlı sanki.. ya valla sıkıldım bu kadar eşya dolu bir evde yaşamaktan.. yer yerde bir şey her yerde ıvır zıvır.. sakinlik istiyorum lan.. biblolardan da nefret ederim zaten o yüzden hepsini attım.. biz almayız zaten ama hediye gelenleri attım yani.. neden bu kadar kontrolsüzce yazıyorum ya.. uykum var ondan heralde.. neyse biblo diyordum.. insanlar neden biblo kadar salakça şeyler hediye ederler insanlara? hayvanlara hediye etseler hadi neyse.. oynar çünkü hayvanlar onlarla.. ama insanlar bibloyu ne yapsın ulan? ne yapayım lan ben bibloları? atarım gider.. hem gereksiz yere üzerinde toz birikecek her şeye düşmanım.. sanırım bence ev dediğin yerde eşyaların üzeri bomboş olmalı.. direk öyle fırt diye tozunu alıvermeliyim..

..

şeker çikolata demişken.. diş temizliği önemli.. bugün yeni bir diş fırçası aldım... yok şöyle manyak temizler yok böyle etkili açılı uzay geometrik tekonolojili alt üst yan arka çapraz içbükey temizlik falan diye bangır bangır reklamı yapılan dişfırçalarındansa bir de esamesi okunmayanlardan şöyle gösterişsiz alelade bir tane deneyeyim dedim..

..

bu aralar yalnızlık hissetmeye başlıyorum sanki ya.. insanlar devamlı bu konuları açıyorlar diye mi acaba? yoksa gerçekten yalnız mı hissediyorum lan? valla.. böyle aniden bir yalnızlık hissi geliyor arada.. birini arayıp salak salak şeyler anlatmak istiyorum.. onun anlatacaklarını dinlemeden telefonu kapatmak hep ben konuşmak istiyorum.. oha.

yoksa psikoloğa mı gitsem.. ben anlatsam o dinlese.. gerçi o da abuk subuk sorular sorar çocukluğuma inmek falan ister.. bense ona sıradan şeyler anlatmak istiyorum.. bak bugün kuzenlerimden biri geldi onu anlatayım mesela.. valla sıradan olmakla birlikte ilginç de şeyler var anlatabileceğim.. hem sıradan hem ilginç nasıl oluyorsa oluyor..

bunları buraya yazarak sana da anlatabilirim ama burayı dedikodu yeri olarak kullanmak istemiyorum anlıyor musun? dedikodu dediğin şey ya yüz yüze ya telefonda yapılır.. okunsa da okunmasa da bu blogda dedikodu yapmaktan keyif alamam.. imkansız.. daha önceden anlattıklarıma bakma.. bi gün öyle bi gün böyle hissederim sağım solum belli olmaz demedim mi sana..

en iyisi dışarı çıkıp yürümek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder