18 Ağustos 2012 Cumartesi

aman ha

naber leyn?

başladın mı şınav mekik çekmeye?

döverim seni..

..

erkeksen her sabah 100 mekik 50 şınav 1 km koşu..  kadınsan 40 mekik 20 şınav yarım km koşu.. ilerde duruma göre arttırırz.. pfff bi koçluğum eksikti.. hehe şaka be naparsan yap bana ne..

göbekli seni..

..

öff çok sıkıldım ya.. dışarı mı çıkayım? (iyice şizoya bağladım, kendi kendime konuşuyorum)

delirdin mi lan? ailemle yaşıyorum ben bu saatte dışarı çıkamam.. bu saatte en fazla eve dönebilirim.. yok lan eve bile dönemem.. eve almazlar beni bu saatte dönsem.. ama sen rahatsın tabi.. ohh.. takıl..

valla böyle yazınca kendimi birden parti insanı gibi hissettim.. sanki içimde sürekli kopmak uçmak isteyen biri varmış da şartlardan dolayı olmuyormuş gibi.. yok be hiç öyle biri olmadım..

hatta çok gariptir ki geceleri dışardaysam hep huzursuz olmuşumdur.. bu tabi küçükken akşam ezanı okunduğunda evde olmak zorunda olmamla iligli olabilir.. hava kararınca eve girerek büyüdüm ben de çoğu çocuk gibi.. bu dünyanın her yerinde böyle mi acaba ya? mesela yurt dışında falan da böyle bir sokakta oynama sınırı var mı, kilisenin çanı çaldığında evde olacaksın gibisinden? hehe:)

bu kiliseler ne zaman çan çalıyordu.. oha lan hiçbir şey bilmiyorum çok cahilim.. sadece pazar günü mü çalıyor acaba? yoksa hiç çalmıyor mu artık? eskide mi kaldı çan çalmak.. 

eskide kalmak demişken.. şu ramazan davulcularının da eskide kalması gerekmiyor mu artık ya? bir zamanlar ne güzel soyları tükenir gibi olmuştu ama sonra yeniden hortladırlar..

hatta öyle bir hortladılar bu ilkel aktiviteye bir sistem bile getirdiler.. her mahallenin belgeli davulcusu var.. kapıya para toplamak için gelenden belge göstermesini isteyebilirmişiz. yoksa vermemeliymişiz para.. lan ben zaten vermiyorum hiç.. kapıyı açmıyorum ağzına sıçtımın dallamalarına.. ulan benim çalar saatim yok mu gibisinden klişelere hiç girmeyeceğim de başka bir açıdan yaklaşıcam olaya.. 

benim özel bir derdim var bu davulcularla.. ta bebekliğime dayanır.. ramazan davullarının o kendine has sesine oldum olası gıcık olmuşumdur çünkü biz küçükken zemin sayılabilecek bir katta oturuyorduk ve bu lanet olasıcalar gelip kulağımın dibinde bangır bangır çalıyorlardı.. bebekken korkup ağlarmışım, sonralarını kendim de hatırlıyorum zaten çok korkardım ben bu davul sesiyle uyanmaktan.. bazen şu yaşımda bile korkarım duyunca.. bu huzursuzlanmanın sebebi te o zamanlara dayanıyor yani..

ama tabi genel yaklaşım olan hepimizin saati var mantığı da doğru.. lakin dinlemiyorlar.. saatimizin olması onların umrunda değil.. o yüzden ben de korkutuyorsunuz beni kardeşim diyerek olaya başka bir açıdan yaklaşıyorum.. hasta insanlar var bebekler var uyuyan.. niye korkutuyonuz lan insanları? çıkarcılar.. her boktan nasıl para koparırırz derdi köylü kurnazları.. niye davul çalıyon abi gecenin bi yarısı şu devirde?

kaldı ki herkes müslüman olmak zorunda mı? bi gidin artık rica ediyorum ya.. kızma abi dur rica ettim sadece.. valla ergenekoncu değilim ben abi.. allah belamı versin değilim lan.. davul diyorum sadece dav.. tamam abi çalın..

..
neyse ben huzursuzluğa döneyim.. yani ben geceleri çok huzursuz olurum dışardaysam.. eğlenmek şöyle dursun gerilmekten insan gibi davranamıyorum bile.. ama tabi bunun üzerine gitmeye çalıştığım dönemler oldu..

üniversitenin ilk yıllarında ipini koparmış gibi dışarı çıkmaya çalışır ya hani ebeveyn baskısı görmüş herkes.. ben de onlardan biriydim işte.. her gencin başına gelir ama heralde ya.. anan baban da seni okulunu okuyor derslerini çalışıyor falan sanır.. oysaki sen okula asgari düzeyde uğrayıp, kitabı defteri sadece vize final dönemi açıp, bu zamana kadar yapamadıklarını yapma peşinde olursun sadece.. di mi? yoksa sadece ben mi öyleydim?

aşırı baskı kötü azizim.. bak görüyorsun ergenler üzerinde olumsuz etkileri oluyor.. en azından benim gibi salak bir ergen üzerinde olumsuz etkileri oldu.. ama bu durumlar kısa sürdü.. bir süre sonra kendini ispat aşamasını bitirip oturdum kıçımın üstüne anime falan izlemeye başladım evde.. içme sıçma muhabbetlerini mümkün mertebe ev ortamında gördüm.. hatta biranın tadının da bana uygun olmadığını farkettikten sonra sadece miller içtim zaten.. hehe.. gazoz mu içiyorsun diye çok dalga geçtiler.. evet ulan gazoz içiyorum.. hayret bir şey ya herkes biranın tadını sevmek zorunda mı? şarap da sevmem zaten..

ama o sıralar abim iş için rusya'ya gidip duruyordu.. gitmişken de şişe şişe vodka getiriyordu devamlı.. adetten işte :)  neyse onlara sarmıştım bir ara.. meyve suyuyla falan güzel içiliyor yani heh:) tam benlik.. tatlı tatlı..

bu arada abiye bak ya kardeşine içki sunuyor hehe.. bu arada benim abilerimle aram çok iyidir.. küçük olanla zaten arkadaş gibiyiz.. büyük olanla da arkadaş kadar olmasak da samimiyizdir.. yani hiç öyle kısıtlama yasaklama bıdı bıdı görmedim abilerimden.. erkek arkadaşlarımla bile tanıştılar hatta.. oha çok modernmişiz lan.. neyse boşver şimdi abileri nerden geldik yine abiye..

gece çıkmaları diyordum.. yani bir huzursuzluk oluyor devamlı içimde..  ne yapsam atamıyorum bunu ya.. ne kadar kalabalık olsak da, ne kadar eğlensek de bir şekilde bir huzursuzluk oluyor illa ki içimin bir köşesinde.. bir an önce eve gitmek istiyorum.. düşün ki akşam ezanı çoktan okunmuş :)

yani böyle bir suçluluk duygusu bir garip bir şey işte ya.. artık üzerimde akşam ezanının sınır olduğu günlerdeki gibi bir baskı olmasa da bu durumun rahatsız ediciliği sürüyor ama.. psikolojik bir baskı altındayım yani anlıyor musun beni? beynim yapıyor o baskıyı.. tabi vakit iyice geçse annemler de arada taciz aramalarında bularak duruma katkı sağlamayı sürdürüyorlar ama işte asıl sorun beyinde arkadaş ya..

..

bir de ben istanbulda hep merkezi yerlerde kaldım.. pek ıssızlık görmedim yani.. ama bursa bu konuda istanbul gibi değli.. şehir merkezi bile özellikle kışın 8'de 9'da sakinleşmeye başlıyor.. istanbulda öyle bir sakinleşme olmuyor pek.. o yüzden biraz da bursanın ıssızlığı daha sinir bozucu geliyor.. hele bu mahallede falan özellikle kış vakti, 7'de 8'de falan sokakta nefes alan canlı zor görürsün..

çok ürkütücü lan.. ne yapayım be gece çıkıp..

..

bir keresinde zaten gece çöp atmak için aşağıya inmiştim de lan ödüm bokuma karıştı.. böyle tam çöpü atarken bir araba sesi duydum yavaşça ilerleyen, bi korktum hemen eve koştum.. hemen paranoyaklaşırım zaten.. hemen yazdım şimdi sıçtık boku yedik araba durcak içinden birileri çıkıp beni kaçırcak bir daha kimse benden haber alamayacak, arkamdan haberler çıkacak çöpü atmak için dışarı çıktı bir daha da dönmedi, amma da salak kızmış gece gece çöp mü atılır şeklinde.. oha lan çok da gencim koş lan eve kaç kaç kaç dedim.. muhtemelen park falan ediyordu o kişi..

ne bileyim..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder