bu akşam arkadaşla dışarı çıkalım dedik..
demekle kalmadık çıktık da..
bu sefer bir değişiklik olsun diye babet etek falan giyeyim dedim.. sevimli olayım azıcık dedim.. normalde spor ayakkabı giyen yada bez ayakkabı giyen, sevimli ile sevimsiz arası bir insanımdır.. ama bu sefer içimden hanım hanımcık olmak geldi anlıyor musun beni?
ama hevesim kursağımda kaldı.. bu babet denen kimin neden ürettiğini bilmediğim rahatsız ötesi ayakkabılar ayaklarımı neredeyse katlettiler.. ya millet nasıl yürüyor bunlarla bütün gün yemin ederim anlamadım..
bak öyle plastik gibi sert falan da değil ha.. yumuşacıklar aslında..
neyse sorun zaten derisi şusu busu değil.. sorun çok düz olması... çok düz bu ayakkabılar ya.. spor ayakkabı da düzdür ama rahattır yani, bunlar öyle değil.. bir süre yürüdükten sonra ayaklarımın tabanları ağrımaya başladı.. topuklu ayakkabıyla da yürüdüğüm oldu bütün gün ama böyle bir rahatsızlık olmuyor inan ki..
üstüne üstlük, bu ayakkabının suçu değil ama benim ayaklarımın bir durumundan ötürü topuklarımın yukarısına vurmaya başladılar.. bu zaten çoğu ayakkabıda başıma gelir..
övünmek gibi olmasın, yada olsun lan napim, ayaklarım ince ve taraksız..yani eğer ayakkabı sünerse benim ayaklar öne doğru kaymaya başlıyor.. arkada oluşan boşuk yüzünden de sürtünme durumu gerçeklişiyor ki o fena.. bazı ayakkabılarda başıma gelebiliyor işte. alırken anlayamıyorum malesef.. çünkü bu durumun yaşanıp yaşanmayacağını anlayabilmem için bir iki saat giymem lazım..
neyse.. bu ayakkabılarımı da alıp bir köşeye atmıştım giymiyordum, hadi bir giyeyim dedim.. korkulan gerçekleşti ve topuklarımın üzerindeki o ince deride aşınma sonucu iki iğrenç yara gerçekleşti.. hatta bir tanesi daha iğrençti.. ve bu durum bir saat içerisinde oluştu.. oysaki en başta ne kadar da rahattılar ya :(
yapıştırdığım yarabandı bir işe yaramadığı için ağlamaklı bir halde acılar içerisinde yürümeye çalışırken, araştırmacı ruhlu arkadaşım da bu duruma bir çözüm yolu düşünüyordu ve aniden şu silikon zamazingolardan alalım dedi.. o ne ya dedim.. hemen watsons'a girdik.. ayakkabının arkasına yerleştiriyormuşsun yapışıp duruyormuş öyle.. hemen buldu getirdi ben de elinden kaptığım gibi can havliyle fırtına gibi kasaya koştum.. koştum dediysem sekerek hoplaya zıplaya bir şekilde ulaştım işte..
arkadaşım da biraz daha bakınıp yaralarım için de bir şey bulmuş.. "acısını hemen alıyormuş" falan der demez ne olduğuna bakmadan elinden kaptım onu da fırlattım kasiyerin önüne.. oha fırlatmadım tabii ki de.. neyse sonra çıkıp kuytu bir yer aradık tamirat işlemlerine başlamak için.. pansuman değil, tamirat..
böyle araştırmacı gazeteci ruhlu arkadaşlar her durumda çok faydalı oluyorlar bak.. her şeyden haberdar oluyorlar, her konuda fikirleri oluyor..
..
önce yarabandına havada karada koyan, hatta iki defa koyan, ve hakkaten yapıştırdıktan sonra acıdan eser bırakmayan on yarabandı gücündeki bandı yapıştırdık.. ama valla kötü durumdaydı orası.. ben kalkmış deriye dokanamadım arkadaş sağolsun parmağının ucuyla kalkan deriyi kapattırdı bir şeyler yaptı.. ıyyyy klavyeye kusuvericem şimdi.. hehe.. insanlar nasıl iğrenmiyorlar ya hiçbir şeyden.. böyle kalkmış bir deri ve altında gözüken kırmızı iğrenç bir yara.. sen de mi iğrenmezsin? oha.
neyse, gerçekten o şey yapışır yapışmaz acayip rahatladım.. instant pain relief yazıyordu zaten üstünde. gerçekten de öyleymiş.. resmen acı macı kalmadı.. böyle bir ferahladım bir sakinleştim ki sorma..scholl markası da.. bak bedavaya reklam yapıyorum görüyor musun.. neyse sonra da silikonu ayakkabımın içerisine yapıştırdı, o sürtünen bölgeye.. çok rahatladım ama ya..
..
günün diğer rezilliklerinden biri de koskoca alışveriş merkezinde yemek yiyemememiz.. bu ramazanlarda iftar vakti alışveriş merkezlerinde olmamak lazım.. çok kalabalık oluyor..
sonra neyse dışarda bir yerde yedik de rahatladım.. bir yer dediğim de yine burger king hehe.. bu arada yeni neslin halini hiç iyi bulmuyorum.. yani özünde ince yapılı olduğu belli olan çocuklar bile semirmeye yüz tutmuş.. dombili dombili gezen o kadar çok ergen var ki artık.. devamlı dışarda fast food yedikleri için işte.. kardeşim bi git taze fasülye falan ye evde ya.. yazık günah be..
hayır madem yiyorsun git bi spor salonuna yazıl iki barfix çek bişey yap.. hani kızlar göbek seviyor diye avutuyorsun ya kendini.. o yalan ben söyleyeyim.. ben kaslı erkek sevmiyorum yea diyen kız aslında kedi-ciğer sendromundan muzdarip ama farkında değil.. kaslı erkek bulamadığı için, ya da elde edemediği için öyle sanıyor o.. yoksa koluna seni takmışken yandan yunan tanrısı gibi bi adam geçse buna göz kırpsa o an bırakıp gider seni bak söylüyorum burdan senin iyiliğin için..
üçgen vücut, altı parça kas.. bunlar lazım.. olmazsa olmaz.. ve emin ol ki herkes benim kadar yüzeysel.. herkes şekilci.. bak dost acı söyler. biraz bak kendine gözünü seveyim ya..
hadi o zaman şimdi git bir spor salonuna yazıl hemen.. paran yoksa çık parklardaki aletlerde teyzelerle spor yap tembel herif seni..
çabuk..
çabuk..
go go go..
rayzın aaap
bek on dı striiiit..
hadi göreyim seni..
......
..
bu arada dün oruç tuttum.. annem de tutmak istiyordu, hadi ben de tutayım bakalım nasıl oluyormuş böyle yaz günü oruç tutmak dedim.. anneme uzun yıllardır tutturmuyordum.. yaşlandı artık diye.. başı falan dönüyor ağrıyor ediyor diye yasaklamıştım buna.. ama dün için ta kaç gün öncesinden konuşmaya başlamıştı.. kadir gecesiymiş diye.. tutalım da tutalım dedi durdu.. iyi dedim ben de tutalım madem..
ben şu yaşıma kadar pek tutmadım.. yani toplamda tuttuğum oruç sayısı bir elin parmaklarını geçiyor mudur bilmem.. geçiyorsa bile iki elinkini katiyen geçemez..
neyse sonuç olarak dün tuttuk ve o kadar zorlanmadım.. üstelik dün çok fazla yürüdüm ettim.. ona rağmen çok etkilenmedim.. sadece bi arkadaş yanımda sigara içince biraz genzim yanmıştı..
ama genel olarak iyiydi işte.. hatta kaptırdım kendimi bugün için de tutayım dedim.. biraz imana geleyim dedim.. ve gece hayatımda ilk defa kendi başıma sahur yaptım.. bir yandan yiyorum bir yandan şaşırıyorum falan.. çok ilginçti.. ben.. oruç.. hem de tek başıma.. obaaa.. ölecem mi lan yoksa diye düşünüyorum bir yandan, o derece şaşkınım yani..
neyse sonra sabah bi kalktım boğazım o kadar kötü ki anlatamam.. böyle yanıyor acıyor, susuzluk hissi öldürücü raddede, attım kendimi yataktan duvarlara çarpa çarpa mutfağa doğru yürüdüm, uzaktan fırının saatini bi gördüm: 7! daha yiyeli içeli 2,5 saat olmuş ben susuzluktan geberiyorum.. eyvaaah dedim nasıl geççek bugün.. nasıl dayancam ya akşama kadar.. sonra mutfağa girdim annemi gördüm.. bi ona baktım bi masadaki sürahiye.. yutkunmaya çalıştım ama boğazımın kuruluğundan yutkunamıyordum bile.. ölüyorum diyip çıktım mutfaktan, tuvalete gittim.. bir yandan çişimi yapıyorum bir yandan da düşünüyorum vücudumdaki suyu dışarı atıyorum ulan diye.. bir an yapmasam mı diye bile düşündüm.. oha. ama evet düşündüm. ama yaptım.
ama o derece perperişan haldeydim yani.
benim bu arada çok fazla su içmek gibi bir olayım var.. bazen uykudan uyanıp yanı başımdaki sudan içer geri uyurum.. ille yanımda su olur uyurken.. kalkınca da ille bi bardak su içerim.. yatarken de içerim.. gün içinde de sürekli susarım.. suyu çok severim yani.. hem çok içerim hem çok kullanırım..
nitekim sahurda da ilk gün de ikinci gün de yedikten sonra patlayana kadar su içtim.. korktum çünkü susuzluktan gebericem diye.. hatta o kadar çok içtim ki bir süre yatamadım oturdum öyle.. mideme kramplar falan girdi şişkinlikten.. ve işte dediğim gibi ilk günü kolayca atlatsam da ikinci gün böyle bir durum yaşadım..
..
sonra, susuzluktan gebermenin eşiğinde iken öğle vakti ne oldu biliyor musun.. regl oldum o_O
şansa bak ya.. süper oldu.. hiç bu duruma bu kadar sevinmemiştim hayatımda..
neyse yani ondan belki de o kadar gebercek gibi hissettim kendimi..
mmğolabilir.. neyse..
..
eveet bugün de böylece bitti sanırım.. garip bir gündü.. karfurda sıkılıp koruparka gitseydik keşke demiştim arkadaşıma, gidelim istiyorsan demişti.. oha. tabi götüttürmedim..
beş boyutlu sinemanın önünden ne zaman geçsek girelim derim hayır diyeceğini bile bile, tamam dedi bu sefer.. oha. tabi girdirtmedim..
neden her dediğime ok dedi çok şaşırdım.. normalde yapmaz böyle..
annemler de geç saatte dışardaysam taciz ederler en az 2 defa.. bu sefer bir şey yapmadılar.. eve gelince bıkbıklanırlardı ya da surat asarlardı ya da her ikisini birden yaparlardı.. bu sefer bir şey demediler.. oha.
ölecek miyim lan yoksa?
oruç falan da tutasım geldi..
ne oluyor ya..
gerçekten..
?
neyse sorun değil..
hem, ölüm dediğin de bir çeşit instant pain relief değil mi ki bazen?
..
o kadar pain relief diye diye aklıma painkiller geldi bak.. dinlemezsem olmaz şimdi.. eski günlerin hatrına..
her ne kadar judas'ınkini daha dinlenesi bulsam da death coverı sanırım şu an için daha uygun olacak.. çünkü girişte aaaaaaaaağaağağağağ... yaaaaaaaaaaaağaaaaaaaağaaağ diye bağırıyor ya.. ben de aynen böyle bağırıyordum canım yanarken bak.. gerçekten..
o ayagin akibetini merak ediyorum ben yaa cunku ayni sey bugn benim de basima geldi ve cok fenayim su an yara bandi hic bi ise yaramiyo gercekten :(
YanıtlaSil:) yaralar birkaç gün içerisinde kabuk bağlayıp iki hafta kadar bir sürede de tamamen iyileştiler.. yara bandı bu konularda tam bir hayal kırıklığı malesef :)
YanıtlaSilha bu arada geçmiş olsun..
YanıtlaSilteşekkurler.senin dedigin bantlardan bulamadim ve okula gitmek icin ayakkabi giymek zorundaym topallayark yuruyorum resmen.dun gece de agridan uyuyamadim bir an önce gecsin lutfeeenn:(
YanıtlaSil:/
YanıtlaSil